‘Sıfır beton’la ahşap ev-ofis yapıyor, çelik vida temele oturtuyor
BERKAY Şeşen ve Süha Özcan Afacan, 1996 yılında ODTÜ Şehir Plancılığı bölümüne girdiklerinde tanıştı. 1997’de birlikte mimarlık bölümüne yatay geçiş yaptılar. 2002 yılında mezun olup, farklı şirketlerde işe girdiler. Ancak bağlantıları, arkadaşlıkları hiç kopmadı.
Berkay Şeşen Nurol Holding’te, Süha Özcan Afacan da TAV İnşaat’ta görev yaptı. Berkay Şeşen iş seyahati için Milano’da, Süha Özcan Afacan da İrlanda’da iken haberleşip, karar verdiler:
– Artık kendi işimizi kuralım.
Merkezi Ankara’da olan “İki Mimar” adlı şirketi 2010 yılında kurdular. Geçen 12 yılda otelden spor tesislerine, havalimanlarına kadar farklı projelerin mimari tasarımlarına imza attılar. İki Mimar Proje A.Ş., mimari tasarım, İki Mimar İnşaat A.Ş. de inşaat işlerini yürüttükleri şirket olarak öne çıktı.
Çukurova Havalimanı, Batum Havalimanı, Tiflis Havalimanı, Kayseri Havalimanı ve TAV’ın Antalya Havalimanı’ndaki genişleme-büyüme yatırımı, imza attıkları önemli işler arasında yerini aldı.
2016 yılı Şubat ayında Münih’te bir fuara birlikte gittiler. Fuar turu sonrasında otele döndüklerinde ikisinin de aklında şu vardı:
– Bizim klasik işlerin dışında birşeyler yapmamız lazım.
Münih’te epey fikir jimnastiği yaptılar. Aradan 4 yıl geçti, pandeminin ilk günlerinde Paris, Batum, Zambiya ve Türkiye’deki işleri aniden durdu. Kapanma günlerinde 15 gün kadar evde kaldılar. İkisi de aynı anda harekete geçti:
– Hadi ofise gidelim.
Münih’te kafa yorup, 4 yıl içinde geliştirdikleri, ancak bir kenarda beklettikleri projeyi hayata geçirmenin zamanının geldiği kanısına vardılar:
– Ahşap ev-ofis yapımına farklı yaklaşım getirelim. Konvansiyonel yapı sistemlerinin dışına çıkalım. Beton, sıva, plastik kullanmadan ev-ofis alanları yapalım.
Bu proje için yeni isim belirlediler:
– “Habitat”, doğal yaşam alanı anlamına geliyor. “Habitat”ı kısaltıp yeni projemizin adını “hab” yapalım.
“The Hab Project” modeline dayalı ilk binayı Ankara’da 333 metrekare yapıp, ofis olarak kullanmaya başladılar.
Berkay Şeşen ve Süha Özcan Afacan’la Ankara’daki 7 ay önce kullanmaya başladıkları“hab” teknolojisiyle yaptıkları ofislerinde buluştuk.
Berkay Şeşen söze ofisten girdi:
– Ofisimizi örnek olarak yaptık. Ahşap yapı bizde unutulmaya başlanmıştı. Avrupa ve Amerika’da çok yaygın. Ülkemizde de sayıları yavaş yavaş artıyor. Burada hiç beton kullanmadık. Bina 165 adet, 2’şer metrelik çelik vida üzerinde duruyor.
Ahşabı Finlandiya’dan aldıklarını belirtti:
– Finlandiya’dan Metsa Wood’dan alıyoruz ahşap malzemeleri. Masif değil, lamine edilmiş ahşap malzeme kullanıyoruz. Metsa Wood, söz konusu ahşap malzemeye 100 yıl ömür öngörüyor.
Betonarme temel yerine vida temel kullandıklarını vurguladı:
– Bu sistemde temel için toprağı kazmak, beton doldurmak yok. Yani, temel için doğayı tahrip etmiyoruz. Sadece 2 metrelik çelik vidaları toprağa çakıyoruz. Vida sistemini 1890’da Almanya’da bir çiftçi kullanmış. ABD ve Almanya’da kullanılıyor.
Vidalı temelin Türkiye’de güneş tarlalarında panellerin montajı için kullanıldığını kaydetti:
– Bina için vida temel sistemini ilk kez biz kullanmış olduk.
“Hab” teknolojisinde binanın çok kısa sürede yapılabildiğinin altını çizdi:
– Bu sistemde vinç, mikser gibi inşaat aletleri kullanmaya gerek kalmıyor. Saha hazırsa insan gücüyle 3 günde bitirilebiliyor. Süreyi projeden başlatırsak, geleneksel yapı 8-12 ayda tamamlanabilirken “hab” 8-12 haftada bitiyor.
Süha Özcan Afacan araya girdi:
– “Hab”da doğru malzeme ile doğru yapım tekniğini buluşturduk. Depremle ilgili statik hesapları yapılıyor. Ona göre temel vidası sayısı ve uzunlukları belirleniyor.
Şeşen, “hab”ın yeni bir yapım teknolojisi olduğunu savundu:
– “Hab” için patent başvurusu da yaptık. Bir yıl içinde patenti alabileceğimizi düşünüyoruz.
“İki Mimar”, Berkay Şeşen ve Süha Özcan Afacan, “The Hab Project”i geleceğin ev-ofis yapım teknolojisi olarak görüyor, “sürdürülebilirlik” açısından öne çıkarılması gerektiğini düşünüyor.
Her kesilenin yerine 4 ağaç dikiyorlar
İKİ Mimar ve “The Hab Project”in kurucuları Berkay Şeşen ile Süha Özcan Afacan, “hab” sisteminde yaptıkları ev-ofislerin ahşaplarını aldıkları “Metsa Wood”un ağaçları endüstriyel ormandan elde ettiğini belirtti:
– Endüstriyel ormanda her kesilen ağacın yerine 4 ağaç dikiliyor. Yani, orman açısından sürdürülebilir bir sistem söz konusu.
Berhay Şeşen, ekledi:
– Ahşap, yaptığımız eve ve ofise doğallık kazandırıyor.
Oğlum altına hayvan girer
İKİ Mimar ile “The Hab Project”in kurucusu Berkay Şeşen ve Süha Özcan Afacan, “hab” teknolojisiyle yaptıkları ofis binasının çevresini gezerken alttaki boşluğu gösterdi:
– Yaptığımız binayı toprağa oturtmuyoruz. Burada 60 santimetre boşluk var.
Söz konusu boşluğa annesinin gösterdiği tepkiyi aktardı:
– Annem, “Oğlum, binanın altını neden boş bıraktınız, hayvan girer. Toprağa oturmayan bina mı olur?” dedi. Kedi veya başka hayvanlar girebilir. O bize yaptığımız binanın doğayla barışık olduğunu gösterir.
Yoğun yağışlarda binanın altındaki toprağın akıp gitme riskini sordum, yanıtladı:
– Çevresine drenaj yapıyoruz. Dolayısıyla yağmur, drenaj kanalları vasıtasıyla toplanıyor.
Ardından ekledi:
– Betonarme binalarda beton ile toprak arasında radon gazı oluşur. Bizim sistem“radon free” özelliğine sahip.
KAYNAK : DÜNYA GAZETESİ