AHSAPDER’den hayati çağrı: Bir an önce ahşap evlere geçilmeli
1999 depreminin yıldönümünde açıklama yapan AHSAPDER (Ahşap Sanayici Ve Profesyonelleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kalafat, ahşap konut sisteminden uzaklaşıp, betonarme yapıların artmasıyla depremde ölüm oranlarının ciddi şekilde arttığını vurgulayıp, “Tek ve 2 katlı konutların yapılacağı bir planlama ivedilikle hayata geçirilmelidir” dedi.
17 Ağustos depreminin, Türkiye’de binaların büyük bir yıkıma hazır olmadığını gözler önüne serdiğini aktaran Kalafat, çürük binaların hepimiz için birer tabut olduğunu belirtti. Deprem korkusunun makus talihimiz olmadığını ifade eden Kalafat şöyle konuştu: “Dünyada bizim gibi deprem gerçeğiyle yaşayan ülkeler, aslında atalarımızın da zamanında kullandığı ahşap karkas sistemiyle bu işi kolayca çözmüşler. Hatta Japonlar, Osmanlı Karkas sistemini araştırarak binalarını bu teknikle yapmışlardır. Biz AHSAPDER olarak, bu makûs talihi değiştirecek bilgi birikimi ve profesyonelliğe sahip üyeleri barındırıyoruz. Ülkemizin, bir daha yaşanacak depremde, enkaz altında kalacak, ekonomisini çökertecek kadar ağır bir tabloyla karşı karşıya kalmasını istemiyoruz.”
DEHŞET VEREN RAKAM!
Yetkili kurumlara yaptıkları çalışmaları ilettiklerini kaydeden Kalafat, “İnsanların enkaz altında kalarak can vermesine katlanmak istemiyoruz. Bu konuda, dünyada tek bir ölüm olmazken, ülkemizde yaşanan on binlerce can kaybı, yanlış planlamanın bir sonucudur. Bu konudaki faaliyetlere şimdiden hız vermeye başlasak dahi, bilinçsizliği aşmak için önümüzde kurumsal ayak diremelerin olacağının bilincindeyiz. Ancak hiçbir şey yapmayıp elimiz kolumuz bağlı durmaktansa, el kaldırıp ‘Bu işin çözümü var’ demeyi daha uygun buluyoruz. 20. Yüzyılın başında İstanbul’daki konutların yüzde 95’i ahşaptır. Ne zaman ki ahşap konut sisteminden uzaklaştık ve betonun icadıyla, betonarme sistemle evler yapılmaya başlandı, depremde ölüm ortalamamız yıllık 1000 kişiye ulaştı. Yani son depremden beri büyük bir deprem ve kayıp vermediğimiz için, istatistiki verileri baz alırsak oluşacak bir Marmara depreminde, son depremden bu yana 20 yıl geçmesi sebebiyle 20.000 ölü verebilecek bir büyük depreme doğru yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
TEK VE İKİ KATLI AHŞAP EVLER…
Kalafat sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada ahşap, diğer malzemelerle birlikte ve deprem bölgeleri baz alındığında yüzde 99 oranında kullanılıyorken, Türkiye’de unutulmaya yüz tutup sadece bağ evi, dağ evi, bahçe evi vb. salaş örneklerle yaşatılmaya çalışılıyor. Bu yanlıştır. Tüm dünyada kullanıldığı şekliyle yaz-kış oturulacak tek ve 2 katlı konutların yapılacağı bir planlama ivedilikle hayata geçirilmelidir.
“BİR YERDEN BAŞLAMAMIZ LAZIM”
1996 yılında Marmara üniversitesinin yaptığı bir ankette Türk insanının yüzde 96’sı 2 katlı müstakil evde oturma isteğini dile getirmiştir. Buna Çevre Şehircilik Mühendisleri zannederim katılırlar. Türk insanını 2 katlı 150 m2 bir müstakil arsaya oturtmak, şehir arazisinin sadece yüzde 1′ ini gerektiriyor. Yani insanımızı depremde öldürtmemek için, kurulacak uydu kentlerde ahşap, 2 katlı evlerde oturmamız için şehirlerin yüzde 1 i kadar bir araziyi planlamamız gerekiyor. Bu kadar yüksek sayıda insanımızın ölmemesi için çok uçuk bir proje mi? Bir yerden başlamak lazım. Yoksa veriler gösteriyor ki, önümüzde kısalan bir deprem süresi ve karşımızda da hala dönüşüm yapılmamış binalar var. Biz AHSAPDER olarak devletimizin bu konudaki çalışmalarına ön ayak olacak, destek verecek her tür çalışmada bulunup bilgi birikimimizi halkımızın faydasına sunmak istiyoruz.”