“Yüzüklerin Efendisi”nin ‘Entler’i Yeni Zelanda’da Hayat Buldu: ‘Yürüyen Ağaç’ Bölge Halkının İlgisini Topluyor

Yeni Zelanda’nın batı kıyısındaki Güney Adası’nın huzurlu yeşillikleri arasında, Karamea kasabasına yakın bir tarlada büyüyen devasa bir ağaç, bu yılın “Yeni Zelanda Yılın Ağacı” unvanını kazandı. Yürüyen ağaç olarak adlandırılan ağacın kökleri ve gövdesi, sanki bir adım atmaya hazırmış gibi görünüyor. Bu görüntü onu Yüzüklerin Efendisi’ndeki Orta Dünya’nın ormanlarını koruyan insansı ağaç ırkı Entlere benzetiyor.

“Yürüyen ağaç” olarak anılan canlı aslında bir kuzey rata (Metrosideros robusta) ağacı. Bu tür, Yeni Zelanda’nın en uzun çiçekli ağaçlarından biri olup bin yıla kadar yaşayabiliyor.

Rata ağaçları genellikle diğer ağaçların üzerinde epifit olarak hayatlarına başlar ve zamanla kökleri yere doğru uzanarak bağımsız bir yaşam sürüyor. Fakat yaklaşık 32 metre yüksekliğindeki Ent’lere benzetilen bu olağanüstü ağaç, çok daha sıradışı bir yapıya sahip. Çünkü geniş bir tarlanın ortasında adeta bir zamanlar bulunduğu ormanın kadim bekçisi gibi yalnız başına konumlanmasıyla dikkat çekiyor.

Yeni Zelenda Ağaç Derneği tarafından yürütülen oylamada halkın %42’sinin oyunu alan “Yürüyen Ağaç”, rakiplerini geride bırakarak birinci oldu ve 2024 Yılının Ağacı seçildi.

Bölgedeki ağaçlar 150 yıl önce ormansızlaştırma politikası tarafından yok edilirken yalnızca bir kuzey rata üyesi günümüze kalmayı başarıyor.

Yeni Zelanda’daki “Yürüyen Ağaç”: Kayıp Bir Ormanın Kalan Tek Tanığı

Kuzey Rata ağaçları bugünlerde ciddi tehditlerle karşı karşıya. Ormansızlaşma, istilacı hayvan türleri ve mantar hastalıkları yüzünden neslinin tükenme tehlikesi altında. Yeni Zelanda’nın sembolü hâline gelen bu ağaç, aynı zamanda kaybolmuş bir döneme de ışık tutuyor.

Bunca tehditle karşı karşıya kalan kuzey rata ağaçları için umut verici bir haber ise halkın onlara duyduğu ilgi ve farkındalıkları sayesinde koruma çabalarının artırılması. Yılın Ağacı ödülünü kazanmış olan bu “yürüyen ağaç,” sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda ekolojik ve tarihsel önemiyle de dikkat çekiyor.

Görenleri kendine hayran bırakan bu ağaç, doğanın kayıp bir parçasının son temsilcisi olarak ünlendi. Artık herkes onu Yeni Zelanda’nın en özel hazinelerinden biri olarak sayıyor.