Ahşap Bungalov sorunu ve çözüm yolları
KENAN ÇATALBAŞ HABERİ ;
Bungalov evler Sakarya’nın ana gündemi olmaya devam ediyor.
Bungalov evleri gündeme gelişi rezervasyon dolandırıcılarıyla başladı. Ardından ölümlü yangın olayı, sık sık elektrik kesintileri, yüksekteki yerleşim yerlerine su çıkmaması, Doğal gaz bağlanamaması, Telekom alt yapısı olmaması, eski Belediye Başkanı Aydın Yılmazer’in bungalov evlerin yasalara uygun yapılmadığı ve 4.500’nün ruhsatlı, 9.500’nün ruhsatsız olduğunu söylediği röportajı, ruhsatsız çalışan pisliğini dereye akıtan kapısında siyasilerle fotoğrafı paylaşılan işletmeler, büyük şirketlerin büyük yerlerde dostu olanların dostuyum diyenlerin 30+30, 60 tane bungalov yapıp, bu tesislerin bulunduğu arazide heyelan meydana gelmesi, Bungalov evler yapılırken olan sorunları, eski belediye başkanı Özcan Özen’in görüp görmezden gelmesi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bungalov evlerin seçim vaatleri arasında yer alması olayları bu günlere taşıdı.
Aslında yürürlükteki kanun ve mevzuatlar uygulansaydı bu günkü yaşanan olumsuzluklar yaşanmazdı.
Uygulamadaki kanun ve mevzuatlara kısaca bakacak olursak şöyle diyor.
Devlet su kaynaklarının korunmasını ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını düzenlemek için Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü var.
Bu Genel Müdürlük içme-kullanma suyu havzalarının korunmasına dair hazırladığı yönetmenliğin Mutlak Koruma Alanı başlıklı 9. Maddesinde şöyle yazar:
Mutlak koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, maksimum su seviyesinden itibaren yatayda 300 metre genişliğindeki kara alanıdır.
İmar Planı olsa bile Mutlak koruma alanı içinde turistik tesis, iskan, endüstriyel faaliyet, depolama vb kullanımlar amacıyla hiçbir türlü yapılaşmaya izin verilmez.
Su Yönetimimi Genel Müdürlüğünün mevzuatı böyle yazıyor.
Kıyı Kanunu,
Genel Esaslar Madde 5 – Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır,
Turizm Bakanlığının, Turizm tesislerinin Niteliklerine ilişkin Yönetmenliğin 2.kısım 5.Bölüm Günübirlik tesisler başlığında,
Madde 34 Günübirlik tesisler; tahsisli kamu taşınmazı üzerinde yer alan, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkanlarından birkaçını sağlayan ve konaklama yapılmayan tesislerdir der.
Gelelim Sakarya Büyükşehir Belediyesi SASKİ’nin su aboneliği mevzuatına;
SASKİ’nin Tarifeler ve abone hizmetleri yönetmenliğinin üçüncü bölüm MADDE 7- (1) Su ve atıksu abone türleri aşağıdaki gibidir.
Konut abonesi
İşyeri abonesi
Sanayi abonesi
Şantiye abonesi
Geçici abone
Park bahçe abonesi
Bu aboneliklerde istenen belgelerde şöylece sıralar.
Konut aboneliği için istenen belgeler, İskân (yapı kullanım izin belgesi), tapu, kira kontratı, NVİ belgesi, dask sigorta belgesi olması şartı aranmaktadır.
İşyeri aboneliği içinde konut aboneliğinde istenen evraklara ilaveten vergi levhası ve imza sirküleri istenmektedir.
Park-Bahçe aboneliği için de alan krokisi, İşletmeler Dairesi Başkanlığının şebeke uygunluk görüşü, abonelik talebi bulunan ilgili parselin imar ve kadastral yolunun bulunduğuna dair evrakları talep ederek su aboneliklerini gerçekleştirir.
SASKİ Su aboneliği mevzuatında kısaca şunu söylüyor. Konut aboneliğini, park-bahçe aboneliğini işyerinde kullanamasın, kullanırsan sayaç taksan bile yasal abonelik yapmamış olursun çünkü ilgili idareye eksik belge veya eksik beyan vermiş olursun.
SASKİ Yönetmenliğini,
Tarım Orman Bakanlığı; Su Yönetim Genel Müdürlüğü Mevzuatını,
İçme-Kullanma suyu Havzalarının Korunmasına dair Yönetmenliği,
Kıyı Kanunu’nu
Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmenliğin Günübirlik tesisler için mevzuatlarını,
Mevcut İmar yasalarını,
Tarım Kanunu’nu
Ve Benzerlerini iyi bilmeden konuşmanın herkesi yanlışa sürüklediğini görüyoruz.
Şimdi gelelim seçim öncesi siyasetçilerin söylemlerine.
Yusuf Alemdar 23 Şubat 2024 tarihinde açıkladığı “Sakarya yüzyılı” başlıklı secim vaadinde,
“Sapanca Gölü kıyısının tamamının, doğal ve tarihi eşiklerle bağlanarak şehir merkezine entegre edilmesini sağlayacağız.” diye açıklamada bulundu.
Yusuf Alemdar hem katıldığı canlı yayınlarda, hem de çeşitli platformlarda ve Sapanca’daki seçim konuşmalarında gölün her iki yakasının Kocaeli İl sınırına kadar olan alanlarda kesintisiz yürüyüş ve piknik alanları olacağını, kesinlikle yasal alt yapısı olmayan işlere izin vermeyeceğini, Sapanca’daki Bungalovlarla ilgili bir çalışma yapılacağını, Büyükşehir Belediyesi olarak su kaynaklarını korumak ve kontrolü olmayan atık suların doğayı kirletmesine izin vermeyeceğini defalarca söylemesi belki de Ak Partinin Sapanca’da seçim kaybetmesine neden oldu.
Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin’in geçenlerde TV 264 muhabiri Ekrem Ürdüç’e yaptığı açıklamada ise;
“Önceki dönemde de meclis üyesiydik orada da bunu birçok defa söyledik, plansız bir yapılaşmanın plansız bir gelişimi Sapanca’yı felakete sürükleyeceğini söyledik.”
“Planlı sahalarımız belli plansız sahalarımız da belli.”
“Bir heyet kurduk çalışma yapıyoruz özellikle planlı alanlar içerisinde kalan ve inşaat ruhsatı olmayan yapılarımızı ruhsatlandırmaya başladık ve şu an itibariyle de inşaat ruhsatı olmadan hiçbir yapıya izin vermiyoruz.”
“Sakarya’nın ortak değeri olan gölü korumak istiyoruz tabii bunlar da bir plan dahilinde olması lazım.”
“Zaten imar kanunu yönetmeliği belli daha sonrasında Büyükşehir’in çıkardığı kurallar da belli bizim de hazırlayacağımız yönetmelikte belli hepsini birleştirip bir alan sınırlarını belirleyip o sınırları içerisinde hem işletmecilerimizi hem de belediye kurumumuzu güvenli alanda tutma gibi gayemiz var.”
Sapanca’da kuralsızlık kural olmuş durumdaydı biz gelene kadar çünkü biliyorsunuz devlette devamlılık esastır ve kanun ve yönetmeliğe uygun olması şarttır.”
Diye yaptığı açıklamaları secim öncesinde de benzerlerini yaparak belki de seçimi kazanmasına bungalov evler neden oldu diyebiliriz.
Bungalov ev sahiplerinin bu denli mağdur olmasının nedenlerine kısaca baktığımızda,
Mutlak koruma alanında kalan işletmelerden daha büyük bir sorunda büyük sermaye sahiplerinin bu işe iştahla girmeleri.
Mühürlü olan bir işletmenin hala açık olup faaliyetlerine devam etmesi, müşteri ağırlaması, hatta işletmeye milletvekillerin siyasilerin sık sık uğrayarak çay içmesi,
Çevre Şehircilik ve iklimlendirme İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü kendi sorumluluk alanlarında kalan araziler ile kiraya verdikleri alanların, kiralama amaçlarına uygun kullanılıp kullanılmadıklarını araziler üzerinde yapılan tesislerin yasalara uygun olup olmadığını, kıyı kanunu’nu, mutlak koruma alanları mevzuatları, uygulamamaları kontrol etmemeleri,
Önceki belediye başkanı Özcan Özen’in yasa kanun ve mevzuatların uygulanmamasında büyük pay sahibi olması,
Ekrem Yüce yönetimindeki Büyükşehir Belediyesinin çıkarttığı ek planın uygulanmaması,
Bazı milletvekillerinin kaçak işletmeleri sık sık ziyaret edip fotoğraf vermesi,
Geçmiş dönem siyasi ve yöneticiler tarafından İlgili kanun, yönetmenlik ve mevzuatlar, yok sayılıp ilce halkı cesaretlendirilerek bu denli yatırım yaptırılıp insanların bir çıkmaza girmesine neden olmaları,
Bu şehri yönetenler, işletme sahiplerinin bugünkü gerçekle yüzleşeceklerini bile bile susmaları,
Bungalov evler yapılırken üç maymunu oynayan yöneticilerin kimi bir daha seçilememesi, tayin veya emekli olması,
İlimizdeki 8 milletvekili sanki Çorum milletvekiliymiş gibi hala sessiz ve olaylardan bihaber olmaları bungalov evlerin şehirde gündem olmasının sebepleridir.
Gelelim neler yapılabilir sorusunun cevabına…
Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin bu konuyla ilgili seçim vaatlerinde ve bu günkü söylemlerinde işletme ruhsatı olan yasal alanlar için bir çözüm sunacak gibi gözüküyor.
Burada başkana tavsiyem bir kanunsuzluğu başka bir kanunsuzlukla çözmeye çalışmaması olur.
İmarlı alanlar içinde kalan Bungalov evleri sorunu halledilir diye düşünüyorum.
Tarım arazilerindeki Bungalov evler için epeyce mevzuata ihtiyaç var gözüküyor.
Mutlak koruma bandında bulunan Bungalov evlerin sorununun çözümü en zor olan problemlerden biri.
Ben Büyükşehir Belediyesi ile olan mevzuat sorunlarının bir türlü çözümleneceği kanaatindeyim.
Orman arazileri, Mutlak koruma alanı, Günübirlik tesisler ile Tarım arazilerinde kalan sorunların çözümü için tek adres siyasetçiler ve milletvekilleri gözüküyor.