Ayşegül Abacı’nın Hatay Yayladağı’nda zorluklarla geçen bir hayatı oldu. 5 çocuklu ormancı bir ailenin kızı olarak büyüdü, okudu. Defne yaprağı toplayıp, defne yaprağı kurutarak bunları satan babası rol modeli oldu. O ise defne ağacının atıklarından ilham aldı ve bu atıklardan ürettiği ‘pelet yakıtı’ ile bir ilke imza attı. Kömüre alternatif ürettiği yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul edilen peleti dünyaya ihraç etmeyi hedefleyen Ayşegül Abacı ilham verici öyküsünü Hürriyet’e anlattı. Ayşegül Abacı, KAGİDER’in Proje 15 adlı 15 kadın girişimciyi destekleyen projesinin de kazananlarından oldu.
Defne ağacından pelet yakıtı ürettiSiz nerede, nasıl bir ailede büyüdünüz?
Hatay Yayladağı’nda doğdum. 5 kızı olan bir ailenin 2’inci çocuğuyum. Çocukluğumun belli dönemleri çok ağır maddi zorluklar ile geçti. 2 odalı bir evde babaannem, kız kardeşlerim, babam ve annem ile büyüdüm. Bu zorluklar eğitim hayatımı etkiledi. Sonrasında babam çeşitli işlerde çalışarak kendini geliştirdi, son olarak defne yaprağı kurutma tesisi kurdu, benim de ilkokuldan bu yana tatillerim, okul sonrası saatlerim bu işletmede geçti. Yani defne kurutma tesisinde büyüdüm.
Eğitim hayatınız nasıl geçti?
Konya Selçuk Üniversitesi Adalet Bölümü ile ön lisans eğitimimi tamamladım. Tabii bu benim için yeterli bir eğitim değildi, onun ardından memlekete döndüm ve defne yaprağı işletmemizde çeşitli alanlarda çalışmaya başladım. Bir yandan da Anadolu Üniversitesi Maliye Bölümü’nde okudum.
Defne pelet işi nasıl doğdu?
Defne yaprağının içinde büyümüş bir insanım. Hataylılar için en değerli bitkilerden biridir defne ağacı, çeşitli alanlarda fabrikalar var. Sabun ve yağ yapılıyor. Defnenin yaprakları toplanıp dalları atılıyordu. Bizim işletmemizde çıkan bir yangın sonrasında bu dalları ne yapabiliriz diye düşünmeye başladım. Araştırdım ve pelet yakıtının varlığını öğrendim. Biz hammadde olarak defne ağacından üretim yaptığımız için firma ismimiz Defne Pelet. Ormanda atık durumda olan maddeyi önce topluyoruz, daha sonra kırıcı makinalara verip talaş haline getirip elekten geçiriyoruz. Elenmiş ve talaş haline gelmiş defne dallarını belli bir sıcaklıkta talaş kurutma fırınına vererek nemini alıyoruz. Nemi alınmış ürün daha sonra baskılama makinasına veriliyor ve pelet üretimi gerçekleşmiş oluyor. Atık durumdaki ürünleri değerlendirerek doğa dostu bir enerjiye çevirmiş oluyoruz bu nedenle yenilenebilir enerji sektörüne giriyor.
Bölgede bunu ilk siz mi yaptınız?
Aynen. İlk ben yaptım. Bu yakıtın bir diğer ismi biokütle yakıtı. Tamamen doğa dostu, üretim yapılırken atıkların toplanması ile olabilecek orman yangınlarını ve çevredeki kirliliği azaltmış oluyoruz, tüketildiği zaman çok düşük derecede bir karbondioksit salınımı oluyor, bu kömüre oranla yok denebilecek derecede az. Bu yakıt sayesinde artık herhangi bir gaz zehirlenmesinin olması mümkün değil, çünkü tamamen doğal bir madde ile doğal bir ortamda herhangi bir kimyasal katılmadan üretim yapılıyor.
GÜNDE 5 TON ÜRETİM YAPIYORUM
Nasıl bir ortamda çalışıyorsunuz?
Ormanda kurulmuş küçük bir üretim tesisimiz var. Hatta defne kurutma tesisinin içerisinde pelet için ayrılmış bir bölümde üretimi yapıyoruz. Bu bölüm içerisinde 4 kişilik üretim ekibi ile büyük bir azimle, mesai kavramı gözetmeksizin var olan talebi karşılamaya çalışıyoruz.
Babanız size destek olmuş ancak farklı bir iş çıkarmışsınız. Hangi zorlukları yaşadınız?
Bu işi kurarken çok fazla zorluklar yaşadım tamamen kendi öz sermayemizi kullanarak öncelikle küçük bir tesis kurabildik. Aslında defne yapraklarını satarak pelet üretim tesisi için bana maddi desteği sağlayan babamdı. Babam bir noktada benim melek yatırımcım olmuş oldu. Tabii, bu işin maddi boyutu sadece, ben bu yakıta çok güvenmiştim ve bana çok güvenen bir babam vardı geriye bu ürünün piyasa sunulması tanıtılması, anlatılması gerekiyordu. Çünkü kimse pelet yakıtının ne olduğunu bilmiyordu. Kendi ilimizdeki fabrikaları tek tek arayıp randevular aldım, yetkili kişilerle görüşmek, ürünümü göstermek ve özellikleri anlatmak için çok uğraştım. Başta kimse ciddiye almadı. Çoğunluk önyargılıydı. Günün birinde telefonum çalmaya, “İlgileniyoruz” diyenler çıkmaya başladı. Küçük küçük siparişler almaya başladım, yani kısacası en çok zorluğu bu ürünü insanlara kabul ettirmekte yaşadım.
Şu anda ne kadarlık bir üretim yapıyorsunuz?
Şu anda günde 5 tonluk üretim kapasitesine sahip makinalarımı saate 4 ton üretim yapan makine ve ekipmanlar ile değiştirmeyi hedefliyorum.
Hedefiniz nedir?
Bu kadar küçük bir üretimle başlayan tesisimi büyütmek ve kırsal kesimde üretilen peletlerin önce kendi ilime sonra kendi ülkeme ve daha sonrasında da tüm dünyaya fayda sağlamasını amaçlıyorum. Hayalim ise, pelet yakıtı denildiği zaman akla gelen ilk ismin Defne Pelet olmasıdır, kendi ülkemde ve dünyada güvenilir bir marka olmayı çok istiyorum.
KÖMÜRDEN NE FARKI VAR?
– Pelet yakıtının yanması sonucu bacadan herhangi bir duman çıkmıyor ancak kömür yanması sonucu insan sağlığına ve çevreye zarar veren bir duman çıkıyor.
– Pelet yakıtının kaloriferik değeri 4 bin 500-5000 arasında, yerli kömürün ortalama kalori değeri 5000 kw değerde.
– Kömürün yanma süresi uzun, pelet yakıtının yanma süresi çok kısa. Kömür ile 1 saatte ısıtılabilen mekanlar, pelet yakıtı ile 15 dk ısınıyor.
– Kömür kazanlarında kömürün yanma verimliliği en fazla yüzde 78. Pelet yakıtı kazanlarında ise yanma verimliliği yüzde 97.
– Odun pelet ısıtma sistemleri, ozon dostu ve Kyoto protokolüne göre kabul edilebilir CO salınım eşik değerleri altında.
– Pelet yakıtı için kesinlikle ağaç kesilmez tamamen atık durumdaki maddeler değerlendiriliyor.
Kaynak:Hürriyet
