AhşapGenelGÜNCEL HABERHaberler

Sivaslı usta 20 yıldır iğneyle kuyu kazar gibi ahşaba hayat veriyor

Sivas'ta yaşayan Süleyman Daştan, Selçuklu ve Osmanlı eserlerinden esinlenerek camiler için çivi kullanmadan minber ve mihraplar, ev ile iş yerleri için de çeşitli ahşap ürünler yapıyor.

Ahşap oyma ustası 42 yaşındaki Daştan, İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki küçük mobilya atölyesinde, çeşitli desen ve motifleri, iskarpela yardımıyla ağaca sabırla milim milim işliyor.

Çocuk yaşlardan beri ahşapla iç içe olan, Cumhuriyet Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu Desinatörlük Bölümünden mezun Daştan, motif, desen, tasarım ve kompozisyon üzerine aldığı eğitim sayesinde özgün eserler ortaya koyuyor.

Daştan, AA muhabirine, yaklaşık 20 yıldır icra ettiği ve unutulmaya yüz tutmuş ahşap oyma sanatını gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştığını söyledi.

Babasının ahşap ticareti yapması nedeniyle bu işe yatkınlığının çocuk yaşlara dayandığını belirten Daştan, “Ahşabın kokusuna, dokusuna olan yatkınlığımız çocukluğa dayanıyor. Üniversite yıllarında bir vesileyle öğrencilik hayatımda başladığım ahşap sanatını, okul bittikten sonra profesyonel olarak icra etmeye başladım. O gün bugündür bu işi yürütüyorum.” dedi.

Daştan, el sanatları tasarımı üzerine eğitim yaptığını aktararak, “Aslında ahşap adına bir bölüm okumadım ama ahşabın arka planında, mutfağında olan çizim ve tasarım üzerine eğitim aldım. Bizi ahşapta iyi kılan da bu oldu zaten. Yoksa ahşap oymayı yapan çok kişi var. Eğitimim, ahşaba uygulayacağım desenleri, nasıl tasarlanır, nasıl yapılır, nasıl çizilir üzerine oldu. O yüzden beni ahşapta başarılı kılan da bu oldu.” diye konuştu.

Endüstriyel makinelerin yoğun şekilde hayatın her alanında kullanıldığını, kendisinin ise geleneksel yöntemler kullandığını söyleyen Daştan, şöyle devam etti:

“Geleneksel anlamda iskarpelalarımızı kullanarak bu işi yürütüyoruz. Bir sandığı 6 ayda bitirdim, makineyle yapılmış olsa bir günde birkaç tane yapılacakken el oymasıyla, iğneyle kuyu kazarak 6 ayda anca tamamlayabildim. Bizim işi de zaten anlamlı ve güzel kılan da elle yapılıyor olması. Benim için ahşap bir tutku, yani hiç pişmanlık duyduğum, bu işi niye yapıyorum dediğim an olmadı. Bilakis iş zorladıkça daha çok motive oluyorum. Hep bizi zorlayan işler gelsin, onları yapayım istiyorum. Yani yapılamamış olanı yapmak, başarılamamış olanı başarmak beni daha mutlu ediyor, motivasyon sağlıyor.”

“Eserlerimde Selçuklu, Osmanlı ve Türk motifleri kullanıyorum”

En çok övündüğü eserlerin camilere yaptığı mihrap, minber ve kapı süslemeleri olduğunu belirten Daştan, “Bu eserler beni daha mutlu ediyor ve her seferinde aradan yıllar geçmiş olsa da onlara bakmak, görmek, onlara dokunmak bana daha haz veriyor.” ifadelerini kullandı.

Daştan, eserlerinde genelde Osmanlı ve Selçuklu motifleri kullandığını dile getirerek,”Yaşadığımız bölge, yaşadığımız coğrafya Selçuklu şehri olduğu için genellikle Selçuklu ve Osmanlı ağırlıklı motifler kullanıyorum. Türk motiflerini yoğun kullanıyorum. Selçuklu’nun bezemelerde, taşlarda ve mezar taşlarında kullandığı motifler daha çok hoşuma gidiyor.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu