Mobilya sektöründe yaşanan son gelişmeleri vepandeminin piyasalara olan etkisini konuştuğumuz MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı; “Mobilya sanayine yatırım yapıldıkça dünya standartlarına yön verecek şekilde üretim yapmak mümkün” dedi.
Mobilya sektörü pandemi nedeniyle inişli çıkışlı bir dönem geçirmesine rağmen yılın ilk üç ayında ihracat oranını yüzde 15 arttırmayı başardı. Bu zorlu şartlarda ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan mobilya sektörünü, yaşadığı sorunları, piyasa oyuncularının beklentilerini ve mobilya sektörü ile ilgili gelecek öngörülerini MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı ile konuştuk.
Türk mobilya sanayisinin, son yıllarda ülke ekonomisi için lokomotif bir görev üstlendiğinin altını çizen Balcı; “Üretimin durma noktasına geldiği sektörümüzde bazı firmalarımızın yaptığı en akıllıca hamle, makine parkuruna yatırım yaparak yeni makineler almak oldu. Bunun katkılarını çarkların yeniden dönmeye başlamasından sonra firmalarımız görmüş oldu. Sektörümüz gelişime oldukça açık. Bu nedenle mobilya sanayine yatırım yapıldıkça dünya standartlarına yön verecek şekilde üretim yapmak mümkün” diye konuştu.
Öncelikle, MOSDER’den kısaca bahsedebilir misiniz?
Türkiye Mobilya Sanayici Derneği (MOSDER) 68 üyesi olan sektörel bir dernektir. Mobilya üretimi yapan öncü firmaların ve mobilya sektörünün vizyonunu genişletmek ana hedefimizdir. Mobilya sanayisinin, gelişmesi ve sektör haline gelmesi için, mobilya üreticileri, yan sanayicisi, ithalatçısı ve perakendecileri ile gerekli olan iş birliğini sağlamak, aynı zamanda sektörün önde gelen dernekleri ile sektör ihtiyaçlarını, çözümlerini kamu yönetimi ile paylaşarak, sağlıklı kararlar alınmasını ve uygulanmasını sağlamaktayız. MOSDER’in önceliği her zaman mobilya sektörünü bir arada tutmak, birleştirmek ve tek vücut yapmaktır.
Derneğimiz, Türkiye’nin en büyük mobilya markaları tarafından kuruldu. Türk mobilya markalarının ve ürünlerinin olgunlaşmasını ve dünyaya açılmasını sağlamak vizyonuyla kurulan MOSDER bugün yurt içinde mobilya perakendecisini ve tüketicisini bilinçlendirerek, talebi sektörün markalı mobilya tarzına yönlendirmek amacıyla hareket ediyor. Yurt dışında ise dünya standartlarına uygun kalitesiyle, farklı ve özgün tasarımlarıyla ve aynı zamanda rekabetçi fiyatlarıyla “Türk Mobilyası” vizyonu oluşturmayı hedefliyoruz.
“Türkiye mobilya sanayisi için raporlar hazırlıyoruz”
MOSDER olarak, mobilya sektörüne yönelik çalışmalarınız nelerdir? Bu çalışmaları hayata geçirirken nelere dikkat ediyorsunuz?
MOSDER, dünyadaki mobilya ile ilgili gelişmeleri ve yeni standartları izleyip araştırarak Türkiye mobilya sanayisi için raporlar hazırlıyor. Türkiye mobilya sektörüne yeni yetenekler kazandırmak için tasarım yarışmaları ve organizasyonlar planlıyor. Üyelerine ihracat konusunda destek oluyor. Sektöre araştırma ve geliştirme konularında yardımcı oluyor. Makine parkuru, yetişmiş insan gücü, sermayesi, ürün kalitesi ve rekabetçi fiyatlarıyla ve üretim kapasiteyle, Türkiye mobilya sektörünün dünyadaki yerinin daha yukarılarda olması gerektiğine inanan MOSDER, mobilya sektörünü farklı faaliyetleri ile de destekliyor.
Bu sene pandemi koşulları dahilinde desteklediğimiz fuar organizasyonlarını fiziki olarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Öncelikli olarak 08 – 11 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 32. MODEKO 2021 Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı’nı geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de destekledik.
Uluslararası nitelikteki İstanbul Mobilya Fuarı ise mobilya sektörünü tek çatı altında birleştirecek. 22-27 Haziran tarihleri arasında eş zamanlı olarak İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek fuar için sektörde heyecanlı bekleyiş devam ediyor. Derneğimizin katkılarıyla MOS Fuarcılık tarafından düzenlenecek bu büyük organizasyon, 260 bin metrekare alanda hayata geçirilecek. 23 salonda üç binden fazla yerli ve yabancı markanın katılımına ev sahipliği yapacak.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük mobilya buluşması kabul edilen Dubai Index Fuarı, 31 Mayıs-2 Haziran 2021 tarihleri arasında fiziki olarak Dubai World Trade Center’da gerçekleştirilecek. Türkiye’den yerli markalara Ticaret Bakanlığı’nın da katılım desteği verdiği ve derneğimizin münhasıran yetkili olduğu fuar, dünya genelinden katılımcılara büyük bir buluşma ortamı sağlayacak. Bu yıl 31.’si düzenlenecek Dubai Index Fuarı’na katılacak ülkelerle yeni iş birlikleri kuracak olan Türk mobilyacıları, hem Orta Doğu pazarında hem de dünya pazarında boy göstermiş olacak. TÜİK verilerine göre, 2019 yılında 71 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğimiz Birleşik Arap Emirlikleri ile olan mobilya alışverişini daha da geliştirmek istiyoruz. Dubai, Orta Doğu’nun parlayan yıldızı ve ticaretin kalbinin attığı konumda olmasıyla bizim için oldukça önemli bir pazar.
“İhracatımızın artmaya devam etmesini bekliyoruz”
Mobilya sektörü 2020’yi nasıl geçirdi? 2021 nasıl başladı, yılın geri kalanına dair öngörüleriniz nelerdir?
Pandemi ile birlikte sektörümüz 2020 yılında inişli çıkışlı bir seyir izledi. Sanayicimiz, perakendecimiz, ihracatçımız bu süreçten ayrı ayrı etkilendi. Üretim birimlerimiz ve mağazalarımız pandeminin ilk döneminde tedbir amaçlı bir süre kapalı kaldı. Şimdi ise üretim faaliyetlerimiz aralıksız devam ederken, yurt genelindeki sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle hafta sonları mağazalarımız kapalı olduğundan hizmet veremiyor. Başta vergiler, kira giderleri, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve internet gibi faturalar ile bina aidatı, temizlik giderleri, çalışan personelin yemek ve yol giderleri, güvenlik ve sigorta giderleri gibi sabit giderler sektörümüzün perakende ayağında olan giderler. Bilindiği gibi, mobilya sektörü hammadde, üretim, satış ve lojistik ağlarından oluşan çok geniş bir pazar ve çoğunlukla alım ve satımların vade ile yapıldığı bir sektör. Bu günlerde bankalara da çok iş düşmektedir. Biz pandemi süreci için bankalara çağrı yaptık, bankalar mevduatı olanlara faiz uygulamamalı, kredi kullandırdıklarından ya da borçları ertelenen şirketlerden faiz almamalıdır. Dünyanın farklı ülkelerinde sıfır faiz sistemine geçilmişken, yine dünyanın farklı ülkelerinde mevduat sahipleri bırakın faiz almayı üste saklama komisyonu verirken, bizler de faiz ödemek istemiyoruz.
Tüm bu yaşananlara rağmen yeni yıla pozitif bakış açısıyla giriş sağlayan sektör, 2021 ocak-mart ayları arasında ihracatını yüzde 15 artırarak 963 milyon dolar seviyesine yükseltti. Mart ayında mobilya ihracatımız yüzde 40 arttı. Yılın ilk 3 aylık ortalaması ise yüzde 15 arttı. Özellikle nisan ve mayıs ayında ihracatımızın artmaya devam etmesini bekliyoruz.
“Gelişime açık bir sektörüz”
Sektör genelinde yeni makine parkuru yatırımları yapma isteği ve imkanı ne düzeyde? Sizin üyelerinizde bu konuda bir motivasyon söz konusu mu?
Pandeminin etkilerinin ülkemizde görülmeye başladığı 2020 yılında, üretimin durma noktasına geldiği sektörümüzde bazı firmalarımızın yaptığı en akıllıca hamle makine parkuruna yatırım yaparak yeni makineler almak oldu. Bunun katkılarını çarkların yeniden dönmeye başlamasından sonra firmalarımız görmüş oldu. Sektörümüz gelişime oldukça açık bir sektördür. Bu nedenle mobilya sanayine yatırım yapıldıkça dünya standartlarına yön verecek şekilde üretim yapmak mümkündür. Bu bağlamda son yıllarda Türk mobilyasına olan talebin katma değeri yüksek ürünler nedeniyle de kaynaklandığını söylemek mümkün.
“Ortak hareket etmeliyiz”
Ağaç işleme makineleri sektörü veya AİMSAD ile iş birlikleri hakkında ne düşünürsünüz? Ne tür iş birlikleri olabilir?
Mobilya sanayimiz başlı başına yalnızca mobilya üreten markalardan oluşmamaktadır. Oldukça büyük olan sektörümüz yan sanayilerle birlikte 500 bin kişiyi istihdam etmektedir. Ağacın olmadığı bir mobilya sektöründen bahsedilemez. Bizler sektörde paydaşlarımızla birlikte bütünün birer parçalarıyız. AİMSAD faaliyetlerini en iyi şekilde yürüten bir dernek olarak paydaşlarına hizmet etmektedir. Sektör temsilcileri olarak mobilya sanayimizi geliştirmek adına yapılacak her hamlede ortak hareket etmekten elbette mutluluk duyarız.
“Tedarik zincirindeki gecikme yavaşlamaya neden oluyor”
Pandemi ortamında işleriniz nasıl etkilendi? İç pazar ihracat oranında bir değişim oldu mu?
Türk mobilya sanayisi, son yıllarda ülke ekonomisi için lokomotif bir görev üstlendi. Türkiye’de dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen mobilya sanayisinin dünya genelindeki yükselişi de devam ediyor. Ancak sektörümüzün son bir yıldır yaşadığı bazı sorunları başlıklar halinde ifade etmek istiyorum.
Hammadde sorunu: Pandemi nedeniyle fuarların, düğünlerin iptal edilmesi, dönem dönem yurt genelinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte mağazaların hafta sonları kapalı olması, tedarikçilerin döviz bazında yüksek fiyat politikası uygulandığı hammadde erişiminde yaşanan krizle birlikte sektörümüz geçtiğimiz yıldan beri dalgalı bir seyirde yoluna devam ediyor. Maalesef mobilya sanayimizde hammadde sıkıntısı çok. Üretimimiz devam ediyor ancak tedarik zincirindeki gecikme ciddi anlamda yavaşlamaya neden oluyor. MDF, sunta hammadde üreticileri biz mobilyacıların katma değer katarak yurtdışına bin dolara satacağı mamulü, 100 dolara ihraç etmeyi tercih ediyor. Sünger fiyatları 2020 haziran ayından itibaren dip fiyata ulaşmıştı. Ancak haziran ayından sonra ortaya çıkan talep patlamasıyla yurt dışındaki hammadde üreticileri fiyatları neredeyse her ay bir standartı olmadan yükseltmeye başladılar. Malzeme tedariki şu an karaborsa durumunda. Özellikle süngerciler siparişler artınca fırsatçılık yapmaya başladılar. Yabancı tedarikçilerin elinde ürün bulunmaması gibi bir durum söz konusu olamaz ancak karaborsa yaparak fiyatları yükseltmeye çalışıyorlar. Bir de dünya çapında bir tekelleşmeden bahsetmek de mümkün. Çünkü hammadde piyasası dünyada birkaç firmanın elinde. Öyle ki, hammadde siparişi verildiğinde Avrupa’dan ülkemize gelmesi bir ayı bulabiliyor. Kore’den gelmesi ise 45 gün civarında oluyor. Malzeme tedarik edilememesi üretimi geciktirdiği için bizim de müşterilerimize termin sürelerimiz uzamaya başlıyor. Fiyatlar geçtiğimiz yıla oranla yüzde 10 – 15 bandında son kullanıcıya zamlı olarak yansıdı. Ve hammadde sorunu devam ettikçe ister istemez fiyatlarda artış olmaya devam edecek.
Konteyner sorunu: Pandeminin ilk dönemine göre ihracat konusunda bir engelimiz yok ancak geçtiğimiz yazdan beri devam eden konteyner krizi maalesef devam ediyor. Çin ve ABD arasındaki ticari rekabet nedeniyle Çin’in ABD’ye kafa tutmak için konteynerleri piyasadan topladığını görüyoruz. Bu nedenle biz hali hazırda ihracat siparişi hazırlanmış mallarımızı ancak 10 – 15 gün gecikmeli olarak konteynere yükleyebiliyoruz.
İhracat: Covid-19 pandemisinin olumsuz etkilerini en çok hisseden sektörlerin başında gelen mobilya sektörü, küresel çapta yaşanan krize rağmen 2020 yılında yurt içinde 50 milyarlık satış grafiğine ulaştı ve yılı üç buçuk milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattı. Türkiye’de dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen mobilya sanayisinin dünya genelindeki yükselişi devam ediyor. Son yıllarda ihracatta sürekli artı yönde gidişat izleyen sektör, küresel mobilya pazarında altı basamak birden atlayarak ihracat yapan ülkeler arasında sekizinci sıraya yükseldi. Sektörümüzün önü açık. İstihdama katkısı çok fazla. 2021 yılı sonunda 4.5 milyar dolarlık bir ihracat bekliyoruz.
KAYNAK : AİMSAD DERGİSİ